Söyleşiler

Issızlığın Ortasında, birçok şeyi güneş altında anlatmamak için simgelere sığınıyor. Nete ayarlanmış bir roman objektifi flulaştırılıyor.

Geriye dönüşlerle sağlanan sürekli zikzak romana getirdiği ritm oranında yorucu da oluyor.

Ayhan’ı bir yansıtıcı sayıyorum. Olaylar ve kişiler ona çarpıp bir konum kazanıyorlar. Siyasal, toplumsal ve bireysel renkler Ayhan’ın kişiliğinde bir gökkuşağı görünümü alıyor.

Mehmet Eroğlu, yoğun bir siyasal içeriği çağrışım repliklerine bırakıyor. Konsantre bir tema çoğulculuğu, romanla şiirin ilkelerini bağdaştırmaya çalışıyor.

Eroğlu, roman kişisi yaratmada gerçekçi akımın kısıtlamalarından kendini kurtarabilmiş. Siyasal bağlamda cinsel seçime uzanan inandırıcı bir bütünlük.

Yer yer büyük söz söyleme eğilimi romancıyı hikmetlere sürüklüyor. Ama roman denilen ummanda ilk kulaç olma özelliği bu aksaklıkları ikinci romana kadar bağışlatıyor.

Sakin ve dayanıklı bir okursanız, romanın kendine özgü ritmini de keşfetmişseniz Issızlığın Ortasında iyi bir ilk roman.

NOKTA DERGİSİ  ( İKİ GÖRÜŞ) TARİH           : 11-17 HAZİRAN 1984 SAYI              : 16 YAZAN         : DOĞAN HIZLAN