Söyleşiler

Filiz Aygündüz, Milliyet, Ocak 2018

Zühal’in mektubu Zühal… Annesinin ölümünün başını bekleyen genç bir kadın. Bir Ege sahil kasabasında… Elinde kalemi, bu bekleyişin aralarında kocasına mektup yazıyor. Aslında tam olarak o mektubu yazmak için yerleşiyor annesinin yanına. Öyle bildiğimiz mektuplardan değil bu. “Acımı çektim, mayalandırdım, şimdi sıra beyaz kâğıda saçarak aşındırmakta…” diyor. Kocasına ihanet etmiş bir kadın olarak hayatıyla hesaplaşıyor. […]

Kadın

Anadolu! Güzel ama adından başka hiçbir kadınsı özellik taşımayan bir ülkede yaşıyoruz. Bu topraklarda her şey –belki de birçok ülkede olduğu gibi- erkeksi. Taşra ve aşiret kültürünün sosuyla pazarlanan, muhafazakârlık etiketiyle önümüze sunulan ve görünürde, iş lafa kaldığında kadına değer veren bir erkeksilik bu:

Metin Celal, Cumhuriyet Kitap, Mart 2017

‘Öfkesi, bir orman yangını gibi…’ Mehmet Eroğlu’ndan ‘Mermer Köşk’ Mehmet Eroğlu, “Mermer Köşk”te, zengin kız fakir oğlan klişesi ile gelişen bir aşk öyküsünden yola çıkarak aile içi sırların, insanların geleceği ve ilişkilerinde ne kadar belirleyici olduğunu anlatıyor. İnsan ilişkilerinde toplumsal farklılıklar kadar belki de daha önemli rol oynayan hırslar, kibirler, tutkular, bir türlü unutulamayan yaşanmışlıklar, […]

Bülent Celasun’s Blog – Kasım 2015

Fay Kırığı Üçlemesi Mehmet Eroğlu Fay Kırığı, arka planda 1993 – 2007 yılları arasında Türkiye’de yaşananların olduğu iddialı bir seri roman, bir üçleme. Romanlar tarih sırasına göre dizildiğinde önce Rojin geliyor, en son da Emine. Ancak Eroğlu’nun, kahramanları büyük ölçüde ortak olan bu üç romanı Mehmet, Emine ve Rojin olarak dizmesinin haklı bir gerekçesi olduğu […]

Bülent Celasun’s Blog – Kasım 2015

Fay Kırığı Üçlemesi Mehmet Eroğlu Fay Kırığı, arka planda 1993 – 2007 yılları arasında Türkiye’de yaşananların olduğu iddialı bir seri roman, bir üçleme. Romanlar tarih sırasına göre dizildiğinde önce Rojin geliyor, en son da Emine. Ancak Eroğlu’nun, kahramanları büyük ölçüde ortak olan bu üç romanı Mehmet, Emine ve Rojin olarak dizmesinin haklı bir gerekçesi olduğu […]

Yigilante Kocagöz, Bia Haber Merkezi – Ocak 2015

“Ölümümü dileyen hadsiz tellal kaç yaşında? Dört buçuk belki beş; tahmin etmek zor. Çocuklar burada ay ay, yıl yıl değil, yiyecek buldukça büyüyor.” Mehmet Eroğlu’nun son romanı 9,75 santimetrekare çarpıcı ve çok güçlü bir eser. Gezi Direnişi günlerini zaman, Taksim civarını mekanı seçmesine rağmen 9,75 bir Gezi romanı değil, ancak Gezi’nin ilerde iyi anlatılabilmesi için […]

Harun Göktaş, Arka Kapak – 2015

9,75 Santimetrekare veyahut bir yara izi Genelde edebiyatçının, özelde romancının tarihe tanıklık etmek gibi bir görevinin olup olmadığı tartışması eskilerde kaldı. Tartışılan hemen her konunun bir sonuca varmadan üstünün kapandığı Türkiye’de, bu kadim sorunun da üstü örtüldü. Üniversite sınavlarında paragraf sorusu çözen öğrenciler haricinde kimse de pek konuya dönmeye meyilli değil. “O da olur. Bu […]

Onur Uludoğan, edebiyathaber.net – Kasım 2014

“9,75 Santimetrekare” I 2013 yılının Mayıs ayında başlayıp tüm Türkiye’yi etkisi altına alan Gezi Parkı protestoları hiç kuşku yok ki Türkiye tarihindeki en önemli olaylar listesinde üst sıralarda kendisine çoktan yer buldu. Aradan bir buçuk yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen, bu toplumsal kalkışma hakkındaki yorumlar ve değerlendirmeler hız kesmeden yapılmaya devam ediliyor. Hiç kuşkusuz, […]

Sabah Pazar – Eylül 2011

Türkiye solcuları grevci işçilerin oruç da tutabileceğini düşünmezdi. Fay Kırığı Üçlemesi’nin ikinci kitabı Emine’yi okurlarıyla buluşturan Mehmet Eroğlu, romanında siyasal İslam ve solu tartıştırıyor. Eroğlu, “Belki solcular dindar olmak zorunda değil ama Allah’a inanmak solcu olmaya engel değil,” diyor. Issızlığın Ortasında, Yarım Kalan Yürüyüş, Adını Unutan Adam, Kusma Kulubü ama ille de Yüz:1981. Tanıyanların sevdiği, sevdikçe […]

1 7 8 9 25