Mehmet Fay Kırığı 1: Eleştiri ve Söyleşiler

Bülent Celasun’s Blog – Kasım 2015

Fay Kırığı Üçlemesi Mehmet Eroğlu Fay Kırığı, arka planda 1993 – 2007 yılları arasında Türkiye’de yaşananların olduğu iddialı bir seri roman, bir üçleme. Romanlar tarih sırasına göre dizildiğinde önce Rojin geliyor, en son da Emine. Ancak Eroğlu’nun, kahramanları büyük ölçüde ortak olan bu üç romanı Mehmet, Emine ve Rojin olarak dizmesinin haklı bir gerekçesi olduğu […]

Evrensel Kültür – 2009

Evrensel Kültür – ‘Fay Kırığı’ üçlemenizi bizimle paylaşır mısınız, nasıl bir çalışma oldu?Mehmet Eroğlu – Fay Kırığı üçlemesi aslında Türkiye üzerine düşünmenin doğal bir sonucu. Son yirmi beş yıllık tarihimize bakınca ne görüyoruz? Derin çatlaklarla birbirinden ayrılmış bir ülke; fayların iki tarafında kalmış insanlar ve bölünmelerin yol açtığı yıkım ve dramlar. Türk-Kürt, Laik-Müslüman ve zengin-yoksul: […]

Osman Akınhay

Mehmet Eroğlu Romanı Okumak Mehmet Eroğlu’nun kaleminden çıkmış bir romanı, Geç Kalmış Ölü’yü ilk okuyuşumda, daha doğrusu bir romancı olarak Mehmet Eroğlu’yla ilk karşılaşışımda yıl 1985 olmalıydı. Mamak’tan Çanakkale Cezaevi’ne getirilmemizin üzerinden fazla bir zaman geçmemişti; en fazla iki-üç yıl. Tabii, Mamak’ın çöl misali kısıtlı imkânlarıyla, özellikle de bulunup okunabilecek kitaplar bakımından kıyaslandığında Çanakkale, siyasi […]

Gazi Üniversitesi Söyleşi – 2009

Gazi Üniversitesi – “Taraf tutup insan kalanlara…” adıyorsunuz “Kusma Kulübü” romanınızı.  Peki, sizin ilk kez “taraf oldum” dediğiniz bir an var mı? Ve yazmak bir nevi taraf tutmak mıdır?Mehmet Eroğlu – Lisede yatılı okurken dört arkadaş bir gün okuldan kaçmıştık. Gece geç vakit, Bornova’nın arka sokaklarından birisinde yaşlı bir adamın hüngür hüngür ağladığını gördük. Beyaz […]

Cumhuriyet – 2009

Erdem Öztop – Mehmet Bey, sizin romanlarınızın us’a düşüş anları bir hayli metaforik olur. Örneğin bundan önceki romanınız Belleğin Kış Uykusu’nda hikâye, denizde yüzerek açılırken, elinizin kayaya çarpması ve acıyı hissedişinizin ardı sıra dönüş yolculuğunda oluşur. Yeni romanınız Mehmet, Fay Kırığı’nın hikâyesi nasıl ortaya çıktı peki? Mehmet Eroğlu – Romanın odağında hep insan olmalı… Bu […]

Newsweek – Mart 2009

Newsweek – Siz, özellikle AKP iktidarıyla, “İstanbul burjuvazisi” diyebileceğimiz kesime karşılık yeni bir muhafazakâr (İslamcı) burjuvazinin (İslami holdingler haricinde, yeni bir yaşam anlayışını da içeren) doğduğunu düşünüyor musunuz? Doğduysa neden ve ne zaman?Mehmet Eroğlu – Kesin bir tarih vermek! Belki sorunun bu kısmını ekonomistler cevaplamalı. Ama görünen şu: Özal döneminde belirtileri ortaya çıkan Anadolu kaynaklı […]

Zaman – Mart 2009

Zaman – Üç “Fay Kırığı”ndan ilki “Mehmet”i yayımladınız. “Birinci Kitabın Sonu”nda “Ocak 2009” yazıyor lakin akla şöyle bir soru da geliyor; ikincisi “Emine” ve üçüncüsü “Rojin” yazıldı mı, yazılmakta mı? Ne zaman yayımlanacak diğer iki “fay kırığı”? Mehmet Eroğlu – Yazmaya yıllarca önce karar verdiğim Fay Kırığı Üçlemesi’nin diğer iki kitabı için uzun zamandır araştırma […]

Vatan Kitap – Mart 2009

Vatan – Kemik okuyucu kitlesine sahip bir yazarsınız. Her kitabınız  ilk ağızda en az 10 bin kişi tarafından okunuyor. Bu size edebi anlamda bir özgürlük sağlıyor mu? Mehmet Eroğlu – Cevap, büyük ölçüde evet, kısmen de hayır… Evet, çünkü bu okur kitlesi bana sağlam bir temel oluşturuyor. İstediğim konuyu, istediğim biçimde ele almama olanak veriyor. […]

Günlük – Mart 2009

Bayram Balcı – Fay Kırığı Üçlemesini kısaca nasıl özetlersiniz? Mehmet Eroğlu – Hakkâri’deki askerliğin ardından on yıl boyunca hiçbir işte dikiş tutturamayan kahramanımız Mehmet Esen, 2005 Temmuz’unda İstanbul’dan cazip bir iş teklifi alır. Bu teklif, birlikte savaşmış beş asteğmeni yıllarca sonra bir araya getirir: Cenk Plevneli darboğazda, batmak üzere olan bir Holding’in varisi; Altan Kısa […]